Asp.Net'e Giriş ve Temel Kavramlar - Bilişim Konuları

Asp.Net’e Giriş ve Temel Kavramlar

Bu yazımızda ASP.NET ile ilgili temel kavramlara yer vermeye çalışacağım. Zamanla bu kategoriye yeni yazılar ekleyeceğim. Bu ilk derste öncelikle ASP.NET ile ilgili bazı temel özellikleri madde madde açıklayalım:

ASP.NET Microsoft tarafından geliştirilen bir teknolojidir.
ASP, Active Server Pages anlamına gelir. Yani Etkin Sunucu Sayfaları.
ASP.NET, ASP’den sonra sunulan bir teknolojidir ve klasik ASP’den çok daha üstün özelliklere sahiptir. Yani ASP ve ASP.NET aynı şeyler değildir.
ASP’de oluşturulan dosyaların uzantısı .asp iken, ASP.NET dosyalarının uzantısı .aspx’tir. Örneğin Iletisim.aspx gibi.
ASP.NET sayfaları oluşturabilmek için bir programlama dili bilmemiz gerekiyor. Burada Microsoft’un bize sağladığı kolaylık, herhangi bir programlama dilini seçme şansını bize vermesidir. Fakat en çok Visual Basic ve CSharp(C#) dilleri kullanılır. (Not: Web sitemde yazacağım ASP.NET yazılarında Visual Basic dili kullanılacaktır.)
ASP.NET ilk çıktığında 1.0 versiyonu ile çıktı ve günümüze kadar 1.1, 2.0 ve 3.5 versiyonları yayınlandı. Şu anki en son ASP.NET versiyonu ise 4.0.
Bu temel bilgileri aldıktan sonra Web Programlama konusunu anlayabilmek için çok önemli olan İstemci-Sunucu Mimarisi’ni bilmeniz gerekiyor.

İnternet dünyası sunucu – istemci mimarisine göre çalışır. Buna göre web sitelerini barındıran bilgisayarlara sunucu, sunuculardan web sitelerini isteyen bilgisayarlara ise istemci adı verilir. Yani biz örneğin www.google.com sitesini açmak istediğimizde, bu siteyi barındıran sunucu bilgisayardan bir istekte bulunmuş oluyoruz. Bu durumda bizim bilgisayarımız istemci durumundadır.

Bu anlamda web sitelerini de ikiye ayırabiliriz: İstemci taraflı sayfalar – Sunucu taraflı sayfalar. Başka bir deyişle statik siteler – dinamik siteler.

Statik siteler HTML ile yapılan ve kullanıcı ile etkileşime girmeyen sitelerdir. Dİnamik siteler ise kullanıcıya siteyle etkileşime girme imkanı veren daha gelişmiş sitelerdir. Statik sitelerde kullanıcıya sadece içerik sunulur. Kullanıcı içeriğe müdahale edemez. Dinamik sitelerde ise yine kullanıcıya içerik sunulur fakat bu kez kullanıcı site ile etkileşime geçebilir: Yorum yazar, oy kullanır, içerik ekler, arama yapar, vs. Bunlar statik sitelerde yapılamaz.

Web sunucularının kendilerinden statik sayfa istendiği zamanki davranışları ile dinamik sayfa istendiği zamanki davranışları birbirinden farklıdır. Şöyle açıklayayım. Eğer bir web sunucusundan statik bir sayfa istersek (mesela www.site.com/index.html dosyasını web taracısında açarsak), sunucu bie yani istemciye bu dosyanın bir kopyasını gönderir. BUnu alan web tarayıcısı ise HTML kodlarını yorumlayarak bize oluşan sayfayı görüntüler. Gayet normal, değil mi?

İşte web sunucusundan dinamik bir sayfa istediğimiz zaman durum biraz değişiyor. Bu durumda web sunucusu kendisinden istenen dosyada bulunan kodları (programlama kodlarını, ASP.NET veya PHP kodlarını) çalıştırdıktan sonra saf bir HTML dosyası üretiyor ve bize bu dosyayı gönderiyor. Üretilmiş olan HTML kodlarını alan web tarayıcısı yine bize sayfayı gösterir.

Bu bilgiyi öğrendikten sonra sanırım şu sorunun cevabını verebilirsiniz: Dinamik siteleri web tarayısında açıp kaynak kodlarına baktığımız zaman neden ASP.NET veya PHP kodlarını göremeyiz?

Bunun cevabı tabi ki, sunucu bu kodları çalıştırdıktan sonra bize HTML kodlarını gönderdiği için olacak.

Bu ilk dersin sonunda Visual Web Developer’dan bahsetmek istiyorum. Normalde ASP.NET dosyaları oluşturmak için Not Defteri’ni bile kullanabiliriz. Fakat bunu yapanı hiç görmedim:) ASP.NET dosyalarını en rahat biçimde Visual Web Developer’da yazabiliriz. Bu program Visual Studio’nun içerisinde yer alır ve sadece web sitesi oluşturmak amacıyla kullanılır. Ücretsizdir. İndirmek için Microsoft’un sayfasına bakabilirsiniz. Eğer sisteminizde Visual Studio kurulu ise Visual Web Developer’ı kurmanıza gerek yok.

Bu Yazıya Tepkin Nedir?
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0

Yorum Yap